DİĞER
"1960’lardan itibaren bu topraklarda, hikâyenin ya da filmin sonunda anne ve babasını kurtaran büyümüş de küçülmüş çocuklar, eziyet edilen beslemeler, bir yetişkinin tevekkülüyle konuşan boynu bükükler ve toplumdan şefkat talep eden bahtsız delikanlılar acıların çocuğu kategorisi içine girerek aslında bize bir şeyler söylüyorlardı. Emrah’ın reklamıyla en sonunda bir şeyi anlamış oluyorduk. Kendimize anlattığımız hikâyede doğru olmayan bir şeyler vardı."
It’s not easy for political power to create culture. It is far easier for it to interfere in the existing culture, for it to prevent or ban what exists. This is what AKP will eventually resort to in its search for “cultural hegemony”
Saray sanatçılarının soluk resmi, hidayet romanlarındaki değişim, TRT 2, hayaller, dindar nesil, çocuk kitapları, değişen Türk dizileri, ihtiraslar, bienaller, festivaller ve kültürel iktidar...
Bir “siyasî iktidar”ın bir “kültür” yaratması kolay değil ama varolan kültüre müdahale etmesi, bir şeyleri durdurması, yasaklaması buna kıyasla çok daha kolay. AKP’nin de “kültürel hegemonya” arayışında dönüp dolaşıp geleceği yer burasıdır
Nasılsa Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar ve büyük, derin Doğu’nun yazarı Necip Fazıl var. Safiye Erol, yerli ve millî olan dâhil, hiçbir çevreye uygun bulunmuyor...
Göstergebilimden söz edeceğim hafta rastlantı bu ya, o fotoğraf yine dolaşmaya başladı. İnanılır gibi değildi, kimi yazarlar, gazeteciler, aydınlar falan beğeniyor, paylaşıyordu...
Şairin veya romancının yazdıklarıyla kişiliği arasında doğrudan bir bağlantı kurmalı mıyız, yoksa, “bunlar nasıl olsa edebiyat” perspektifinin gerisine sığınıp çabucak bu ihtimalden uzaklaşmalı mıyız?
Murat Belge, Şairaneden Şiirsele kitabına yöneltilen eleştirilere dair sorularımızı yanıtladı...
Belge'nin kitabı neredeyse baştan uca magazinel eleştiri anlayışının bana kalırsa avam ve etik dışı dedikodu örnekleriyle örülü...
Okumamış olabiliriz. Bundan sonra da okumayacağızdır, bu dünyadaki vaktimiz azalmıştır, her şeyle ilgilenemeyiz. Ama “bariz” hata yapmamak gibi bir mecburiyetimiz de olmalı, kitap yazıyorsak eğer...
Da Vinci'den Ensor'a, Velázquez'den Van Gogh'a, Duchamp'a sanat tarihinde kendine yer edinmiş pek çok çalışma, beslenme ve beden arasındaki ilişkiyi ideolojik bir biçimde görsel alana taşımıştır...
Murat Belge: Hitler, burjuvaziyi yanına çekene kadar popülist bir liderdi, ama o günden sonra faşist bir lider oldu. O bakımdan popülizmi belki bundan sonra gelecek birtakım faşist rejimlerde bir ön adım olarak görmek mümkün
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık